BLOG SANAT

BLOG SANAT

BLOG SANAT

SANAT PENCERESİNDEN | Dostluk ve Zaafiyet: Edebi ve Felsefi Bir İnceleme

Hayatın seyri içinde en çok insanı yıkan ve yıkıcı olan şey, emek verdiklerimizdir. Bu emek verdiklerimizden beklenti içindeyseniz, gerçek bir yıkıma uğrayabilirsiniz. Beklentiler, insanın ruhunu çökerten, umutlarını kıran ve onu derin bir umutsuzluğa sürükleyen sinsi tuzaklardır.

Joaquín Rodrigo’nun “Concierto de Aranjuez” adlı gitar konçertosu, bu duygusal çalkantıları notalarla ifade eden nadide bir eserdir. Rodrigo’nun müziğinde, insan ruhunun derinliklerinde yankılanan bir hüzün ve beklentinin kırılganlığı hissedilir. Bu müzik, tıpkı dostluk ve zaafiyetin yarattığı duygusal karmaşa gibi, dinleyiciyi kendi iç dünyasında bir yolculuğa çıkarır.

Jean-Paul Sartre’ın varoluşçu felsefesinde, insanın özgürlüğü ve bu özgürlüğün getirdiği sorumluluklar sıkça vurgulanır. Dostluklar da bu özgürlüğün ve sorumluluğun bir parçasıdır. Sartre, beklentilerin insanı kısıtladığını ve özgürlüğünü elinden aldığını savunur. Beklentiler, insanın kendi varoluşunu tam anlamıyla gerçekleştirmesinin önünde bir engel olabilir.

İngiliz yazar Thomas Hardy, eserlerinde insanın doğa karşısındaki güçsüzlüğünü ve sosyal ilişkilerin karmaşıklığını sıkça işler. Hardy’nin karakterleri, emek verdikleri dostluklardan ve ilişkilerden beklentiler içinde olduklarında, genellikle hayal kırıklığı ve trajediyle karşılaşırlar. Örneğin, “Tess of the d’Urbervilles” adlı romanında Tess’in hayatı, verdiği emeklerin karşılığında beklediği mutluluğu bulamamasıyla şekillenir.

Fransız şair Paul Verlaine’in dizelerinde ise dostluk ve zaafiyetin yarattığı melankoli ve kırılganlık hissedilir. Verlaine’in “Il pleure dans mon cœur” adlı şiirinde, kalbindeki hüzün ve beklentilerin getirdiği hayal kırıklığı zarif bir dille ifade edilir:

Il pleure dans mon cœur
Comme il pleut sur la ville;
Quelle est cette langueur
Qui pénètre mon cœur?

(Benim kalbimde ağlıyor, şehirdeki yağmur gibi; Bu hangi melankolidir, kalbime nüfuz eden?)

Verlaine’in dizelerinde de beklentilerin yarattığı hayal kırıklığı ve içsel çöküş, derin bir melankoli ile ifade edilir.

Hayatın seyri içinde, emek verdiklerimizden beklenti içine girmemek, ruhsal dinginliği korumanın anahtarıdır. Rodrigo’nun müziği, Hardy’nin karakterleri ve Verlaine’in dizeleri, bu gerçeği edebi ve sanatsal bir dille ifade eder. Beklentisizlik, insanın özgürlüğünü ve iç huzurunu korumasına yardımcı olabilir. Ancak, bu durum aynı zamanda insanın duygusal derinliklerini ve karmaşıklıklarını anlaması için bir fırsat sunar. Dostluklar ve zaafiyetler, insan ruhunun en derin köşelerini aydınlatan birer aynadır.

Dr. Ayhan Özel